19. yüzyıl öncesine kadar seyyahların, elçilerin ve misyonerlerin Ağrı Dağı’na yaptıkları yolculuklarla ilgili ağırlıklı olarak “tasvire dayanan” seyahatnameler ele almaları dikkat çekicidir. Kendilerine tamamen yabancı bir dünyayı yorumlamaya çalışan İtalyan Marco Polo, İspanyol elçi Ruy Gonzales de Clavijo, Fransız kaşif-tüccar Tavernier ve Fransız botanikçi Joseph Piton de Tournefort ve daha nicelerinin seyahatnamelerinde bu durum sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu seyahatnamelerde, Ağrı Dağı’nda yaşayan göçebe toplulukların kültürel yaşam özellikleri hakkında bilgiler verilmektedir. Bu tür tarihi araştırma kaynakları; Ağrı Dağı’nın flora ve faunasında daha önceleri var olan ilkel uyumun sonraki yüzyıllarda bozulduğuna ve bölgede ekolojik yıkımların yaşandığına dair önemli ipuçlarını da içermektedir.